Rise of Empires: Ottoman 5. Bölüm İncelemesi
Rise of Empires: Ottoman dizisinin beşinci bölümünü de geride bırakmış olduk. Diğer bölümler arasından sadece dördüncü bölüme 'yetmez ama evet' diyebildik. Dizinin sonuna, fethin finaline doğru yaklaştık. Bu açıdan 5. bölümü oldukça merak ediyordum.
Öcelikle, fetih tarihsel bir gerçeklik olmasa, böyle bir olayın aslında bir rivayet olduğunu, Osmanlıların Bizans'a mağlup olduğunu iddia ederlerdi. Bu mini belgesel-dizi tarzındaki yapımımız, neredeyse bunu iddia edecek kıvamda. İki taraf savaşıyor, kılıçlar çekiliyor ama sadece Osmanlı askerleri ölüyor. Tarihin seyrini değiştiren Şahi topları Bizans'ın yıkılmaz denen surlarını döverken, surların asla yıkıldığını görmüyorsunuz. Donanmalar karşı karşıya geliyor ama Bizans adına savaşan gemilerden hiçbiri yansa da batmıyor. Diğer tüm liderler, hatta Çandarlı Halil Paşa bile Fatih'ten daha haşmetli görünüyor. Bu yorumlar eleştiri niteliğinde olamaz diyebilirsiniz. Sonuçta her dizi bir kurgudur diyebilirsiniz. Ancak en başından beri üstüne basa basa söylüyorum: Tarihsel bir olayı anlatmak maksadı taşıyan her yapım, gerçekleri göstermek sorumluluğu taşımaktadır. Bu sorumluluğa sahip değilse belgesel niteliğini kaybettiği gibi, danışmanlığını yapan uzmanların da bir kıymeti kalmamaktadır.
Kuşatma devam etmektedir. Ancak Papa'nın destek gönderdiğini öğrenen Fatih'in umutları zayıflamaktadır. Bu vakte kadar yeterince ileri gidememiştir. Cenevizli komutan Giustiniani, Osmanlı'nın her saldırısını püskürtmüştür. Dediğimiz gibi, nedense tek bir Cenevizli ya da Bizans askeri ölmezken, Yeniçeriler kılıçtan geçiriliyor ve yoldan geçerken 'hadi savaşa gidiyoruz' denilerek askere alınan tecrübesiz askerler gibi gösteriliyor. Halbuki Yeniçeriler çocuk yaşlardan itibaren sadece asker olmak için yetiştirilmektedir. Her birinin savaş tecrübesi de vardır. Gariptir bu durum.
Kuşatmanın başından beri geri dönülmesi gerektiğini savunan Çandarlı Halil Paşa, zaten umutları zayıflamış olan Fatih'in aklını neredeyse çelmek üzeredir. Ancak kırmızı ay kehaneti üzerine Fatih, 'Alah bizimle beraber' diyerek devam etme kararı verir. Bu kısımda Çandarlı gerçek anlamda Fatih'e muhalefet etmektedir. Fatih'in iradesi ise her şeyi değiştirmek üzeredir.
Şimdiye kadar tüm bölümlerde renk olarak genellikle koyu tonlar tercih edilmiş. Bu durum prodüksiyonun yeteri kadar güçlü olmamasından kaynaklı olabilir. Her bölümde de söylediğimiz üzere, yakın plan savaş sahneleri gerçekten dünya standartlarında bir çekim kalitesine sahip. Yine geniş plan savaş sahneleri de tam Türk işi diyebileceğimiz türden. Bakalım son bölümde bizleri ne gibi gariplikler bekliyor? Hoşça bakın zatınıza.
Yorumlar
Yorum Gönder