Rise of Empires: Ottoman 6. Bölüm İncelemesi ve Genel Değerlendirme
Ayasofya sahnesiyle başlayan 6. bölüm, fetihle sona eriyor. Zorlu bir mücadelenin ardından nihayet Bizans'ın surlarını aşan Osmanlı askerleri, Giustiniani'yi öldürdükten sonra şehri ele geçirir. Bizans kralı Konstantin ise bu kısımları dehşetle izlemektedir. Şehrin düştüğünü gördüğü vakit, atalarının mirası olan, birçok medeniyetin özendiği Roma'nın son kırıntısına sahip çıkmak için canı pahasına şehirde kalmaya karar verir. Ancak bu karar ölüm kararıdır. Ölmeyi tercih eder.
Evet, birçok kral gibi 'halkıyla ölmeyi' göze almış Konstantin. Peki bu kadar cengaverlik neden? Fatih'i sıradan bir vatandaş gibi gösteren dizi, bu kısımlarda Konstantin'i 'neredeyse' peygamber ilan etmiş. Uçan, kaçan, cengaver ve yiğit Konstantin... Fatih'in yerinde sen olsaydın dünyaya diz çöktürmüştün. Neyse...
Daha önce de söylediğimiz gibi, dizide yakın plan savaş sahnelerinde prodüksiyonun ustalıkla işlendiğini görebiliyoruz. Bu kısımlarda dünya standartlarında bir ivme yakalamış dizi. Oyuncuların oyunculukları hakkında da olumlu eleştirilerimizi yinelemek isteriz. Oyuncu kadrosunun neredeyse tamamına yakını Türk olmasına rağmen iyi bir İngilizce konuşuluyor.
Üstüne basa basa, yine vurgulamak isterim ki; bu dizi İstanbul'un Fethi'ni konu ediniyor. Türk uzmanların da danışmanlığını yaptığı dizinin final bölümüne 'yıkım' ismi verilmesi kanaatimce masum değil. Adeta 'zulüm 1453'te başladı' mottosunu destekler nitelikte bir isim tercihinde bulunulmuş. İstanbul'un tarihi dokusu ve demografik yapısı o günden bu güne korunmuşken 'yıkım' niye? Dolayısıyla ben, sırf kurgu diye bazı şeyleri masum göremeyeceğim. Bu durumun temelinde ideolojik sebeplerin var olduğunu düşünüyorum.
Avrupai bir bakış açısına sahip olan Rise of Empires: Ottoman dizisinin Netflix'te yayınlanmasını, oyunculuklarını, prodüksiyonu ve kısmen de olsa gerçekliklere başvurmasını olumlu görsem de; dilin Türkçe olmamasını, fethin yıkım olarak aktarılmasını, Osmanlı ordusunun ve Fatih'in aciz bir şekilde gösterilmesini, Akşemsettin'in bulunmamasını, birçok tarihsel gerçekliği atlamasını ve fethin dokusuna uygun olmayan tasvirler yapmasını da olumsuz olarak görüyorum. Dizinin ideolojik temelini atanlar belli ki fethi kabullenememişler.
Diziyi izlerken nedense aklıma Dracula: Başlangıç filminin son sahnesi geldi sürekli. Burada Kazıklı Voyvoda, Fatih'i 'adını tarih kitaplarından silene kadar mücadelemi sürdüreceğim' diyerek öldürüyor. Belki film mükemmeldi. Ancak ne yapmamız gerekiyor? Oturup tarafsız bir gözle filmin eleştirisini mi yapmalıyız? 'Sadece film işte, kurgudan ibaret' diyerek bu sahneyi kabullenmeli miyiz? Rise of Empires: Ottoman da aynı şekilde izlenebilecek bir dizi.
Yorumlar
Yorum Gönder