THE WİTCHER HIZLI BAŞLADI
‘’Hayata olduğu gibi savaşa da tam olarak hazır olamazsın.’’
Netflix’in uzun zamandır merakla beklenen dizisi The Witcher nihayet yayınlandı. Yayınlanmadan önce büyük bir merak uyandıran dizinin Game of Thrones’tan sonra izleyiciyi en çok heyecanlandıran yapım olacağını düşünüyorum.
Andrzej Sapkowski’nin sekiz kitaplık serisinden diziye uyarlanan The Witcher’ın başrollerinde aksiyon ve fantastik filmlerden sık sık hatırladığımız Henry Cavill var. Cavill dizide Rivyalı Geralt adlı karakteri canlandırıyor. İlk bölümden itibaren Cavill’in bir ‘’Witcher’’ yani cadı olan Rivyalı Geralt karakteri için en uygun oyunculardan biri olduğunu anlıyoruz. Diziyle birlikte klasik Witcher (cadı) anlayışının farklı bir yöne evrildiğini de görüyoruz. The Witcher’ın aynı zamanda bir bilgisayar oyunu da mevcut. Bilgisayar oyunundaki kahramanın fiziksel özelliklerini yansıtan Rivyalı Geralt, kostümü ve saçıyla gerçekten izleyicinin ilgisinin çekmeyi başarıyor.
Diziye başladığımızda gözümüzü Rivyalı Geralt ile açıyoruz. Canavar Avcısı olan Geralt, ormanlarda yaşayan fantastik canavarları öldürerek para kazanmaktadır. Dizinin hikayesi Rivyalı Geralt üzerinden işleniyor. Hikayenin diğer kahramanları olan büyücü Yennefer ile Cintra şehrinin prensesi Ciri’yi sonraki sahnelerde ve bölümlerde tanıyoruz. Dizinin 8 bölümlük ilk sezonu yayınlanırken, her bir bölüm 1 saatlik süreden oluşuyor. Dizi şimdiden ikinci sezon onayını aldı.
The Witcher müthiş başladı. Öyle ki giriş bölümünü atlayıp direkt olarak gelişme aşamasından başlıyor. Böylece izleyici de bir anda aksiyonun içerisinde buluyor kendini. Hemencecik ısınıyorsunuz. Slav mitolojisi ile fantastik edebiyatın birleşimiyle ortaya çıkan hikayede Elflerin bereketli günleri sona ermiş, insanlar ile yaptıkları anlaşma sonrasında topraklarını terk etmiş ve şehirleri yıkılmış. Ormanlarda evrim geçirmiş irili ufaklı ilginç fantastik yaratıklar yaşamakta. Sakallı garip cüceler, boynuzlu şeytanlar, gnom adı verilen yaratıklar ve diğer ırkların yaşam alanları birbirine geçmiş. Hikayenin bir diğer parçası ise büyücüler. Büyücüler, bilinenin aksine bu evrende bilge kişilikler olarak tasvir edilmemişler. Onlar da bu kaosun içerisinden kendilerine pay çıkarmaya çalışan, geri planda krallıkları yönetmek, güç ve servet sahibi olmak isteyen tiplemeler olarak karşımıza çıkıyor. Her ırkın birbirine zulmettiği bu ortamda kralların da bir önemi yok. Soylu olmak yerine açgözlü ve aşırı olmayı seçiyorlar. Tüm bu canavarlara ve kaosa rağmen, en büyük canavarın ve kaos sebebinin insanoğlu olduğunu görüyoruz.
Her karakter ehvenişeri yani kötünün iyisini seçmeye mecbur kalıyor. Bu durum en çok da dizimizin kahramanı Rivyalı Geralt’ı etkiliyor. Geralt vicdan sahibi olsa da öldürmek zorunda. Bu kaotik düzende iyi adamlar bile bir anda gözü pek katile dönüşebiliyor. Tam bir kaos ortamını konu edinen The Witcher, Game of Thrones’tan sonra eski zaman evreninde geçen diziler arasında en çok doyuran yapım olabilir bence. Ortaçağ’ın merak edilen fantastik dünyasından esinlenmiş. Aksiyon sahneleri de çok etkileyici. Bu maya tutar. İyi seyirler dilerim.
Yorumlar
Yorum Gönder